Blog Listem

28 Mayıs 2012 Pazartesi

Şiir


Gecenin Karanlığı Düşerken Düşüncelerime
Kurşuni Bir Hava Kaplar Düşlerimi
Ay Vururken Vuslata
Sensizliklermiş Ruhumdaki Sevişmeler

Özlem Denen Ruhsuz Canavar
Vururken En Kıymetli Yerime
Acıyan Bir Tek Göz Yaşlarımmış
Toprağa Düşmeden önce

Aynadaki Yansımam Düşman Kesilmiş
Sen Kokan Bedenime
Dokunduğum Her Kıvrım
Sert Bir Virajmış Duvara Çarpmadan Önce
                                                       İlkay GÜZEL

26 Mayıs 2012 Cumartesi

Ogrendim ki...

Yillar sonra ogrendim ki... 
Ogrendim ki... 
Kimseyi sizi sevmeye zorlayamazsiniz. 
Kendinizi sevilecek insan yapabilirsiniz 
Gerisini karsi tarafa birakirsiniz. 

Ogrendim ki... 
Guveni gelistirmek yillar aliyor 
Yikmak bir dakika. 


ogrendim ki... 
Hayatinda nelere sahip oldugun degil 
Kiminle oldugun onemli. 

Ogrendim ki... 
Sevimlilik yaparak 15 dakika kazanmak mumkun 
Ama sonrasi icin bir seyler bilmek gerek. 

Ogrendim ki... 
Kendini en iyilerle kiyaslamak degil 
Kendi en iyinle kiyaslamak sonuc getirir. 

Ogrendim ki... 
Insanlarin basina ne geldigi degil 
O durumda ne yaptiklari onemli. 

Ogrendim ki... 
Ne kadar kucuk dilimlersen dilimle 
Her isin iki yuzu var. 

Ogrendim ki... 
Olmak istedigim insan olabilmem 
Cok vakit aliyor. 

Ogrendim ki... 
Karsilik vermek 
Dusunmekten cok daha basit. 

Ogrendim ki... 
Butun sevdiklerinle iyi ayrilman gerek 
Hangisi son gorusme olacak bilemiyorsun. 

Ogrendim ki... 
'Bittim' dedigin andan itibaren 
Pilinin bitmesine daha cok var. 

Ogrendim ki... 
Sen tepkilerini kontrol edemezsen 
Tepkilerin hayatini kontrol eder. 

Ogrendim ki... 
Kahraman dedigimiz insanlar 
Bir sey yapilmasi gerektiginde 
Yapilmasi gerekeni 
Sartlar ne olursa olsun yapanlar. 

Ogrendim ki... 
Affetmeyi ogrenmek deneyerek oluyor. 

Ogrendim ki... 
Bazi insanlar sizi cok seviyor 
Ama bunu nasil gosterecegini bilemiyor. 

Ogrendim ki... 
Ne kadar ilgi ve ihtimam gosterseniz 
Bazilari hic karsilik vermiyor. 

Ogrendim ki... 
Para ucuz bir basari. 

Ogrendim ki... 
En iyi arkadasla sikici an olmaz. 

Ogrendim ki... 
Dustugun anda seni tekmeleyecegini dusunduklerinden bazilari 
Kaldirmak icin elini uzatir. 

Ogrendim ki... 
Iki insan ayni seye bakip 
Tamamen farkli seyler gorebilir. 

Ogrendim ki... 
Asik olmanin ve aski yasamanin cok cesidi vardir. 

Ogrendim ki... 
He sartta kendisiyle durust kalanlar 
Daha uzun yol yuruyor.' 


Ogrendim ki... 
Hic tanimadigin insanlar 
iki saat icinde 
senin hayatini degistirir. 

Ogrendim ki... 
Anlatmak ve yazmak ruhu rahatlatir. 

Ogrendim ki... 
Duvarda asili diplomalar 
Insani insan yapmaya yetmez. 

Ogrendim ki... 
Ask kelimesi ne kadar cok kullanilirsa anlam yuku o kadar azalir. 

Ogrendim ki... 
Karsindakini kirmamak ve inanclarini savunmak arasinda cizginin 
nereden gectigini bulmak zor. 

Ogrendim ki... 
Gercek arkadaslar arasina mesafe girmez. 
Gercek asklarin da! 

Ogrendim ki... 
Tecrubenin kac yasgunu partisi yasadiginizla ilgisi yok 
Ne tur deneyimler yasadiginizla var. 

Ogrendim ki... 
Aile hep insanin yaninda olmuyor. 
Akrabaniz olmayan insanlardan ilgi sevgi ve guven ogrenebiliyorsunuz. 
Aile her zaman biyolojik degil. 

Ogrendim ki... 
Ne kadar yakin olursa olsunlar 
En iyi arkadaslar da ara sira uzebilir. 
Onlari affetmek gerekir. 

Ogrendim ki... 
Bazen baskalarini affetmek yetmiyor. 
Bazen insanin kendisini affedebilmesi gerekiyor. 

Ogrendim ki... 
Yureginiz ne kadar kan aglarsa aglasin 
Dunya sizin icin donmesini durdurmuyor. 

Ogrendim ki... 
Sartlar ve olaylar 
Kim oldugumuzu etkilemis olabilir. 
Ama ne oldugumuzdan kendimiz sorumluyuz. 

Ogrendim ki... 
Iki kisi munakasa ediyorsa 
Bu birbirlerini sevmedikleri anlamina gelmez. 
Etmemeleri de sevdikleri anlamina gelmez. 

Ogrendim ki... 
Her problem kendi icinde bir firsat saklar. 
Ve problem firsatin yaninda cuce kalir. 

Ogrendim ki... 
Sevgiyi cabuk kaybediyorsun pismanligin uzun yillar suruyor

25 Mayıs 2012 Cuma

gülmek



Gülüş, ruhun hiç şaşmayan aynasıdır.

Yalnız çocuklar kusursuz bir gülüşle içten 
gülmesini bilirler.

Facebook Hisseleri Çakıldı.


Hissedarları Facebook'a dava açtı

Hisselerini geçen hafta borsaya çıkaran Facebook, ciro tahminini gizlemekle suçlandı. Eksik bilgi nedeniyle yanlış yönlendiklerini düşünen bir kısım yeni hissedar, Facebook ve satışın arkasındaki bankalar aleyhinde dava açtı.

Facebook hissedarları, şirketin kurucusu Mark Zuckerberg ve geçen haftaki hisse senedi arzının arkasındaki bankalar aleyhinde suç duyurusunda bulundu.
New York Manhattan'daki bir mahkemeye sunulan dilekçede, Facebook'un gelecek için öngördüğü ciro rakamlarını Cuma günkü hisse senedi arzı öncesinde hissedarların tamanına dağıtmadığı iddia edildi.
Söz konusu ciro tahmini Morgan Stanley aracılığıyla yapıldı. ABD mali denetim kurumlarının yetkilileri, Morgan Stanley'in bazı sorulara cevap vermesi gerektiğini söylüyor.
Facebook hisse arzınının riskinin en büyük payını yüklenen Morgan Stanley, kurallara tam olarak uyduğunu açıkladı.

'Mali görünümü sakladılar'

Dava dilekçesinde suç isnat edilenlerin "şirket gelirlerinde keskin düşüşler olacağı" tahminini gizlediği ifade ediliyor.
AP ve Reuters ajanslarında çıkan haberlerde, ABD Kongresi'nin senato bankacılık komitesinin konuya bakabileceği ifade ediliyor. Haberlerde komiteninin seçenekleri değerlendirdiği söyleniyor.
Facebook'un hisseleri borsaya sunulduğu Cuma gününden bu yana değer kaybediyor. Kimi yorumcular Facebook hisselerinin, değerlerinin çok üzerinde fiyatlandırıldığı düşüncesinde.

Denetleme kurumundan celp

Mali denetim idaresi dün Morgan Stanley için bir mahkeme celbi çıkarttırdı. Massachusetts'teki girişim, Morgan Stanley analistlerinin bilgi/analiz paylaşımında seçicilik yaptıkları suçlamalarını izliyor.
Hissedarların açtığı davada, gelirin düşeceği öngörüsünün, internete ve uygulamalara ulaşmak için artık cep telefonu gibi taşınabilir cihazların giderek daha fazla kullanıldığı değerlendirmesine dayandığı ifade ediliyor.
Morgan Stanley ise henüz bu konuda bir açıklama yapmadı.
Ne var ki şirket, Massachusets'te celp olduğunun ortaya çıkmasından sonra yaptığı açıklamada hisse senedi arzıyla ilgili olarak Facebook örneğinde de yasalara ve düzenlemelere uygun hareket ettiğini ifade etti.
Facebook'un hisseleri Cuma günü 38 dolardan işlem görüyordu; ancak bu değer salı günü 31 dolara kadar indi.
Hisseler dün yüzde 3,2 oranında değer kazanarak 32 dolara yükseldi.

Hz. Mevlana Sözleri

Hz. Mevlana Sözleri

Ey oğul, herkesin ölümü kendi rengindendir. Düşmana düşmandır, dosta dost!
Ayna Türk’e nazaran güzel bir renktedir. Zenciye nazaran o da zencidir.
Ey can, aklını başına devşir. Ölümden korkup kaçarsın ya; doğrusu sen, kendinden korkmaktasın.
Gördüğün, ölümün yüzü değil, kendi çirkin yüzün. Canın bir ağaca benzer; ölüm onun yaprağıdır.
İyiyse de senden yetişmiş, yeşermiştir; kötüyse de. Hoş nahoş.. gönlüne gelen her şey senden, senin varlığından gelir.
Mevlana’nın Şiirleri:
“Duy şikayet etmede her an bu Ney,
Anlatır hep bu ayrılıklardan bu Ney.

Der ki; feryadım kamışlıktan gelir,
Duysa her kim, gözlerinden kan gelir.
Ayrılıktan parçalanmış bir yürek,
İsterim ben, derdimi dökmem gerek.
Şayet aslından biraz ayrılsa can,
Öyle bekler, vuslata ersin zaman.
Ağladım her yerde, hep ah eyledim,
Gördüğüm her kul için, dostum dedim.
Herkesin zannında dost oldum ama;
Kimse talip olmadı esrarıma.
Hiç değil feryadıma sırrım uzak,
Gözde lakin yok ışık, duymaz kulak.
Aşikardır can-beden, gör insanı,
Yok izin, görmez fakat insan, canı.
Ney sesi tekmil hava; oldu ateş,
Hem yok olsun, kimde yoksa bu ateş!
Ateş ateş olmuş, dökülmüştür Ney’e,
Cebesi aşkın karışmıştır mey’e.
Yardan ayrı dostu Ney dost kıldı hem,
Perdesinden perdemiz yırtıldı hem.
Kanlı yoldan Ney sunar hep arzuhal,
Hem verir Mecun’un aşkından misal.
Ney zehir, hem panzehir; ah nerde var,
Böyle bir dost, böyle bir özlemli yar?
Sırrı bu aklın, bilinmez akl ile,
Tek kulaktır müşteri, ancak dile.
Sırf keder, gam; gitti kaç gün kaç gece,
Geçti yanışlarla günler, öylece.
Geçse günler, korku yok, her şey masal;
Ey temizlik örneği, sen gitme kal!
Kandı her şey, tek balık kanmaz sudan,
Anlamaz olgun adamdan bil ki, ham,
Söz uzar, kesmek gerektir vesselam!”

23 Mayıs 2012 Çarşamba

IMG-20120523-00063.jpg

Bu e-posta, Turkcell BlackBerry ile gönderilmiştir.

IMG-20120523-00044.jpg

Bu e-posta, Turkcell BlackBerry ile gönderilmiştir.

Galata Bridge-20120523-00044.jpg

Bu e-posta, Turkcell BlackBerry ile gönderilmiştir.

The Film

THE FİLM
Ankara'daki ABD Elçiliği'nin bahçesindeki koltuklarda seçkin misafirler oturuyor, Celal Bayar, Adnan Menderes, bakanlar, ellerinde kadehler, ışıklar kapatılmış, film seyrediyorlar.
Başrolde…
Cumhurbaşkanımız.
Eisenhower çağırmış, Celal Bayar da, İngiltere'den yola çıkan Mauritania gemisine binerek, anca dört günde ABD'ye varmıştı. Ike lakabıyla tanınan general başkan, Beyaz Saray'da yemek yedirmiş, "Türk milletinin istikbalini alakayla takip etmemiz gerekiyor" demiş, sonra da, "benim işim var, sen biraz dolaş" diyerek, altına özel uçağını vermiş, New York, San Francisco, Chicago, Los Angeles, Las Vegas, bir ay… 24 eyaleti gezdirmişti. Yüce Türk basını "Reisicumhurumuz el üstünde tutuldu, baştacı yapıldı" diye yazmış, reisicumhurumuz İstanbul ve Ankara'da davul zurnalarla karşılanmıştı. ABD'nin o zamanki Ankara Elçisi Avra Warren, bu seyahati siyah-beyaz kaydetmiş, bahçeye sinema perdesi kurmuş, alayını toplamış, ışıkları kapatmıştı.
"The film" böyle başladı.Çok sürükleyiciydi. NATO'ya girmiştik. İadei ziyaret itibariyle, coniler de bize girmişti.Türk milletinin istikbalini kalkındırmaya, inşa etmeye, İzmir'den başladılar. TOKİ apartmanı yapar gibi, betonarme, iskeleler diktiler. Ahali merak etti. Bunlar ne?
"Salça fabrikası kurucaz, domates kurutucaz" dediler. Ahali sevindi. 18 metre boyunda, boru gibi bi şeyler getirip, iskelelere oturttular. Ahali gene merak etti. Bunlar ne?
"Minare" dediler!Evet, minare dediler. Ahali gene sevindi. Gel gör ki, bekle bekle, ezan okunmuyor, kapıda kurt köpekli nöbetçiler var. "E hani minareydi?" deyince… "Bunlar İbrahim" cevabını aldılar! IRBM yazıyordu kısaca, intermediate range ballistic missile, orta menzilli balistik füze… Üstüne Türk bayrağı yapıştırdılar, IRBM canım, Ege şivesiyle irbaam, bildiğin İbrahim yani diye kakaladılar.Ahaliye "minare" derken… Asker-sivil iki bin vatandaşımızı NASA'nın Cape Canaveral uzay üssüne götürüp, eğittiler, İbrahim'le deneme atışı yaptırdılar. Bizimkiler gayet güzel fırlattı. "Aferin" dediler. Bizimkiler sevindi. Minare'yi döşeyen, kılıfına uydurmuştu halbuki… "Sizdeki İbrahim'lerin komutasını size vericez ama, fırlatma butonu bizde durcak" dediler.

* * *

Azzz sonra… Bizimkiler minare'lere iyi bakıyor mu bakmıyor diye, ABD senato
heyeti geldi bakmaya… Ahali sevindi.
Çünkü, yalaka basınımız "ticari yardım için geldiler, zengin olucaz" diye yazmıştı. Amerikalılar bi baktı ki, rezalet… Bizim ahalinin trafik levhası, çöp bidonu, elektrik direklerindeki fincan gibi hedeflere ateş etme alışkanlığı olduğunu unutmuşlardı.Hıyarın biri, Hiroşima'ya atılanın 100 katı tahrip gücüne sahip İbrahim'e mermi sıkmıştı iyi mi!
Motora isabet etmiş, güç bataryası patlamış, kontrol paneli devre dışı kalmıştı. Tel örgülerin çapını genişlettiler, Amerikalı askerleri geri çekip, Türk askerlerini nöbete diktiler.
Ahali baktı ki, minare'leri Mehmetçik
koruyor, gene sevindi, müsterih oldu"Minareler süngü, kubbeler miğfer" kapsamında, minare'leri anladık da…
Miğfer nerde?

* Kürecik'teydi… Kubbe şeklinde!Aslında, bırak ahaliyi, yüce basınımızın bile haberi yoktu. Deniz Gezmiş'in yol arkadaşı Sinan Cemgil, Nurhak dağlarına tırmanıp, kubbe'yi basmaya kalkınca, yüce basınımızın haberi oldu. İzmir'e minare diken arkadaşlar, Malatya'ya da kubbe oturtmuştu. Sıkı sıkıya tembihlemişler… "Öküz"ün trene baktığı gibi değil, gözümüz gibi bakmamız için bize emanet etmişlerdi. O yüzden… "İnekli" köyünün muhtarı ihbar etti. Kubbe'yi basmaya gidenler çembere alındı. "Etmeyin, biz bu yurdun çocuklarıyız" dediler, candarmaya… Nafile. Katledildiler. Kubbe kurtulmuştu. Şükürler olsun. Ahali sevindi.Gavur İzmir'i dindar gençlik haline getirmek için, İzmir'e minare dikmeleri normal de… Küçücük fıçıcık içi dolu Kürecik'e kubbe oturtmanın âlemi neydi birader? Sanki memlekette yer kalmamış gibi, Kürecik'e sıkışacaklarına, şöööle ferah ferah Küre Dağları'na oturtsalar daha iyi diil miydiDiildi.
Sayın ahalimiz bugün bile hâlâ haritadaki yerini gösteremez ama… "Türk istikbalini alakayla takip eden" arkadaşlara göre, ideal noktaydı. Görüş alanı eşsizdi. O gün kondurup, bugün modernize ettikleri kubbe,
2 bin 300 kilometrelik hassas menzile
sahip, 5 bin kilometreye kadar yolu var. Kubbe'deki AN/TPY radar, ki, ahalimiz isterse "Ankara/tipi" radar olarak okuyabilir… Son testte, 4 bin küsur kilometre uzakta havaya fırlatılan tenis topunu takip edebildi. Elbette uzaydan da görebiliyorlar ama, füzenin rotasını buradan takip etmek, çok daha güvenli… 5 saniye kazandırıyor.
O saniyeler, muhtemel savaşta her şey demek.Ve…
Gene ılık bi bahar akşamıTıpkı "İbrahim" gibi… "Hüseyin" diye Müslüman zannettiğimiz Obama, Chicago'ya çağırdığı Cumhurbaşkanımıza "sizdeki kubbe'nin komutasını size vericez ama, butonu bizde durcak" dedi. Daha önce "masaya yumruğumuzu vurduk, buton bizim elimizde" diyen yüce Türk basını "yaşasın, her istediğimizi kabul ettirdik, buton bizde değil" diye yazdı. Ahali sevindi.Başroldeki Cumhurbaşkanımız, The
Film'in heyecanlı sahnelerini çekmek…
Epıl, gugıl, tivitır ve feysbuk dekorlarında gezmek üzere, San Francisco'ya geçti.Dönüşte, davul zurnayla karşılanması ve
ABD Elçisi Francis'in bahçesine kurulacak sinema perdesinde vizyona girmesi bekleniyor.
To be continued…

Yılmaz Özdil -HÜRRİYET
Bu e-posta, Turkcell BlackBerry ile gönderilmiştir.

21 Mayıs 2012 Pazartesi

gülmece


Mutlu Olmak İçin

  •  Mutlu Olmak İçin
    Daha Çok Daha Az
    HUZURENDİŞE
    ÜMİTKORKU
    PAYLAŞIMÖFKE
    HOŞGÖRÜSTRES
    NEZAKETELEŞTRİ
    EGZERSİZKALORİ
    TATİLİŞ
    DOSTŞEKER
    ÖVGÜKISKANÇLIK
    SEVİNÇACI
    SEVGİKISKANÇLIK
    UYKUHOMOSİSTEİN
    DİYETYAĞ
    SEVGİŞİDDET
    HDL KOLLESTROLLDL KOLLESTROL

Masumiyet

Masumiyet
Yüreğimdeki çocuğu istiyorum....
Hesapsız,kitapsız,riyasız,
Kirlenmemiş anlarımı özlüyorum
Allı pullu giysileri giyip,
Bayram coşkusunu
çocuk ruhuyla yaşamak
Karanlıkları aydınlatan bakışlardaki ışıltıyı arıyorum
Hani oyunlarda mızıkçı ruhuyla küsüp
Küstüğümü unutmak
Renk renk şekerlerle renklendirdiğim dünyamda
Özgürlüğe yol almak
Hergünün başlangıcına ümitle bakıp
Baktığım ümitlerime sarılmak
Dipsiz kuyularda tırmalanmadan
Yalancı baharlarda oylanmadan
Gecenin karanlığına sarmalanmadan
Çocukça güneşe el sürmek istiyorum

Yüreğimdeki çocuğu geri istiyorum....

Filiz Sargın

Aşk Bazen

Aşk Bazen



Aşk bazen sadece onu düşünmektir.
Aşk bazen onun için ağlamaktır.
Aşk bazen gururunu hiçe saymaktır.
Aşk bazen onun için ölüme gitmektir.
Aşk bazen sadece onu mutlu etmektir.
Aşk bazen onu gördüğünde herşeyi unutmaktır.
Aşk bazen mutluluğu için herşeyi feda etmektir.
Aşk bazen üzülmesin diye üzülmektir.
Aşk bazen onu özlemektir.
Aşk bazen ona şaka yapmaktır.
Aşk bazen resimlerine bakıp mutlu olmaktır.
Aşk bazen hayalini canlandırıp yanında olmaktır.
Aşk bazen onu rüyanda görmektir.
Aşk bazen aileni hiçe saymaktır.
Aşk bazen beraber film seyretmektir.
Aşk bazen sadece göz göze gelmektir.
Aşk bazen elini tutup mutlu olmaktır.
Aşk bazen ona iltifat edip mutlu etmektir.
Aşk bazen zor anında yanında olmaktır.
Aşk bazen sevmediğin bir şeyi yaptığında gülmektir.
Aşk bazen ona hediye almaktır.
Aşk bazen sadece onu öpmektir.
Aşk bazen kavga etmektir.
Aşk bazen onu kıskanmaktır.
Aşk bazen ona hak vermektir.
Aşk bazen onu arkadaşlarınla tanıştırmaktır.
Aşk bazen onu korumaktır.
Aşk bazen yoklamada yerine imza atmaktır.
Aşk bazen yaptığı bir suçu üstlenmektir.
Aşk bazen ona kızmaktır.
Aşk bazen sevdiğini ona söylemektir.
Aşk bazen mesajlaşmaktır.
Aşk bazen varlığını hissettirmektir.
Aşk bazen onunla yemek yemektir.
Aşk bazen karşına alıp dertleşmektir.
AŞK BAZEN ONU TERKETMEKTİR..