Blog Listem

23 Mart 2013 Cumartesi

YAŞAMAK ZAMANI

Haydi, kalk bakalım,
At üzerinden hayatın yorgunluğunu,
Haydi, şimdi kalk bakalım
Iskalamak istemiyorsan hayatı.
Tam zamanında yaşlandığını hissetmeli
Belki de seni şampiyon yapacak

Tam zamanında âşık olmalı

Ayaklarının üzerinde durmaya çalışmalısın.
Annenin babanın evini,

Tam zamanında şarkı söylemeli
Tam zamanında ayrılmalısın misafirliklerden.
Ertesi gün hatırlamayacaksan.
Son kadeh bozacaksa seni

Sana emanetse çoluk çocuk
Yola çıkacaksan ertesi gün

Tam zamanında gülmelisin
Tam zamanında bağırmalısın
Misketlerini zorla almaya çalışırsa.
Tiksinmeden pisliğinden,
Gerekiyorsa yumruk atmayı

Seni gecenin üçünde arayıp da
Tam zamanında affetmelisin kardeşini
Sevginden şımarmaya başlayanları.
Hayatına girmek isteyenlere.

Evsiz kalınca çoluk çocuk
Tam zamanında acımalı yüreğin
Üç yaşındaki sehpaya tutunan çocuğu.

Tam zamanında koymalısın elini omzuna
Tam ağlamak üzereyken.
O üzüm gözlü çocuğun

Tam zamanında frene basmalı,
Tam zamanında çevirmelisin

Tam zamanında söylemelisin sevdiğini

Yemek de boş içmek de,

16 Mart 2013 Cumartesi

Var Olani Sevmek

VAR OLANI SEVMEK...
Acı çektiğimiz tek an olanla tartışan bir düşünceye inandığımız zamandır. Zihnimiz
tamamen berrak olduğu zaman olan, olmasını istediğimizdir.Gerçeğin olduğundan
farklı olmasını istiyorsanız, bir kediye havlamayı öğretmeye çalışın. Ne kadar
uğraşırsanız uğraşın sonunda kedi size bakacak ve miyav diyecektir. Gerçeğin
olduğundan farklı olmasını istemek ümitsiz bir çabadır.
Buna rağmen dikkat ederseniz buna benzer düşüncelere gün içinde defalarca
inandığınızı farkedersiniz. "Insanlar daha nazik olmalı." "Cocuklar terbiyeli olmalı."
"Kocam, (karım) benimle aynı fikirde olmalı." "Daha zayıf olmalıyım (veya daha
güzel, daha başarılı)." Bu gibi düşünceler gerçeğin olduğundan daha farklı olmasını
isteme yollarıdır. Bunların iç sıkıcı olduğunu düşünüyorsanız haklısınız.

Byron Katie
Ugur ERDEMIR
+905054505670

Sevmek.

''Kendini sevmek, egoistçe bir gururdan çok farklıdır. O bencillik değildir. Başkalarını sevebilmek için önce kendinde sevgi olmalıdır. Bu da ilk başlangıç olarak suya atılan taşın oluşturduğu dalgalar gibi önce kendi çevresinde oluşmak zorundadır. Böylece dışa ve uzağa doğru yayılır.

Sevgi bencilliği yok eder. Bencillik de sevgiyi. Kendini seven başkalarına kötü davranamaz. Yapacağı kötülüğün gönlündeki sevgiyi yok edeceğini bilir. Bu yüzden yaptığı kötülüğü veya başkalarına göstereceği sevgi ve saygının mutlaka kendine döneceğini bilir. Çünkü dışarısı bir aynadır. Çevre ve kişi özdür; asıl nesnedir. Orada ne varsa çevreye dağılır ve oradan yansır.

Bu yüzden bencillik ve sevgi bir arada bulunamaz. Kendini seven kimse bencil olamaz. Bu bir anlamsızlık gibi gelirse de gerçek öyle değildir. Çünkü kendini seven insan, nefsini yenmeyi başarmış demektir. Burada şunu ayırt etmekte yarar var. Kendini sevmek, Batı literatüründe yer eden narsizmden farklı bir durumdur. Narsizm, bir hastalıktır. Kendine tutkunluktur. Oysa kendini sevmek, kendinden başlayan bir sevgi ile çevreye açılmaktır. Onda karşılık yoktur. Özden geldiği için beklentisizdir. Bütün psikolojik rahatsızlıkların kaynağı beklentilerdir. Kendini seven beklentiye düşmez. Kendine verilene, sunulana rıza gösterir. Yaptıklarını da karşılıksız yapar. Bundan karşı taraf, algısı nispetinde yararlanır.''

OSH
Ugur ERDEMIR
+905054505670